KLIMANJARO adı gibi kendi de güzel bir dağ
![]() |
KLIMANJARO Eylül 2010 |
![]() |
Jambo! (Sıvaca/Swahili dilinde Merhaba ) Benden önce Klimanjaro’ya giden ve bunu yazıya dökenlerin bilgilerinden faydalandım onlara teşekkür ederim. Benden sonra gidecekler icin benim de bir katkım olmalı... |
||
Klimanjaro Afrikanın en yüksek dağı. 3 derece 4 dakika güney enlemi yani Ekvatorun 330 km güneyinde. Tanzanya-Kenya sınırında ve tam bir volkan. 1977 yılında turizme açılmış. 1989 yılında ise milli park olarak tanimlanarak koruma altına alınmış. Ticari rüzgarların etkisiyle yılda iki kez kuvvetli yağış altında. Bu durumda tırmanış için en uygun zaman Eylül ve Ocak ayları. Aradaki farkı birer cümle ila açıklamak gerekirse; Gidiş : Istanbul – Nairobi (KENYA) uçuşu 6 saat, sınırı geçip Arusha (TANZANYA) 6 saat |
||
![]() |
Kimanjaro ve çevresinde vahşi yaşam, buzullar bitki örtüsü ve burada yaşayanlar ile kendinizi farklı bir dünyaya gelmis gibi hissediyorsunuz. 3 zirveli bir dağ. En yüksek olanı Kibo (5895 m) karla kaplı. Dağcıların hayellerini süsleyen ulaşmak istedikleri en yüksek nokta ise Kibo Dağının zirvesi UHURU. Yanda çekmiş olduğum fotograf zirveyi gösteren ve sizi bekleyen işarettir. | |
Uhuru ya çıkış için teknik donanım, kar-buz, kaya tırmanış tekniği gerekmemekle birlikte eğer burada yaşamıyorsanız yüksek dağ tecrübesi, dayanıklılık, dağa uygun malzeme ve dağcılık tekniği bunca yolu gelip zirve yapmadan dönmemeniz için olmazsa olmazlardandır Diğerleri Mawenzi (5149m) ve Shira (3962m) . Shira vakti zamanında en yüksek noktaymış ama 750 yıl önce çökerek 3 üncülüğe inmiş. Ancak Shira nın çökmesiyle birlikte olağanüstü güzellikte bir platonun oluşmasına imkan tanımış. Başta aslanlar ve filler olmak üzere tüm hayvanların gerek beslenme gerekse tuz ihtiyacini karşıladigi için vahşi yaşamın merkezi halini almış.1800-2800 m arasındaki bölge su ihtiyacının 96% sını sağladığını göz önüne alınırsa bitki ve hayvan çeşitliliğinin burada toplanması doğaldır. Yüzlerle ifade edilen dağcılar zirveya çıkarken onbinlerce kişi de bu bölgede yürüyüş yapmaya geliyor. |
||
![]() |
Tepedeki buzullardan dağın eteğindeki palatoya ininceye kadar sanki kutuplardan ekvatora geliyormuş gibi tüm farklı doğal zenginlik ve örneklerini görmek mümkün. Yol üzerinde de tarihin derinliklerine size götürecek Massai kabilesi yaşıyor. | ![]() |
Etraftaki göl ve kraterler ile yeralti su kaynakları, bunlarin yüzeye çıktığı yerler derin tatlısu bölgeleri yürüyüş sırasında tarif edilemez güzellikte bir görünüm oluşturuyorlar. | ||
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() safari12 safari07 safari13 safari14 safari15 safari10 ![]() |
||
Etrafta elbette vahşi hayvanlar var ama sizin görme alanınızda pek olmuyorlar. Hatırdan çıkarılmaması gereken ve rehberler tarafından sıkça ikaz edildiği gibi, siz onları görmeseniz de onların sizi takip ettiğinden emin olabilirsiniz. Özellikle orman içinden geçerken aracı durdurup dışarı çıkmak yasak. Bunun neden önemli olduğunu tam içinizde hissediyor etrafta kıpırdayan çalıları görünce hak veriyorsunuz. |
||
![]() |
Farkli rotalar kullanılabilse de zirveye tırmanış 5-6 gün sürüyor. Özellikle 3000 m sınırı geçilince yüksekliğe adaptasyon açısından bir gün burada kalmak gerek. Zirve yapmayacaklar için alternatif gezi yerleri var ama tırmanıldığı yerden inilmediği icin grupdan ayrılmak ancak rehber ile mümkün. Rehbersiz tek bir adım bile atamayacağınız gibi Kurallara da kesinlikle uymanız gerekiyor.
|
|
YAZILI OLARAK DAĞITILAN KURALLAR
(Eylül 2010 Tarihinde) Doğal Park tarifesi:
|
||
HAKUNA MATATA Tanzanya denilince hep fakirlik, sarıhumma, sıtma gibi hastalıklar akla gelir. (N.Tozkoparan’ın röportajı)nda belirttigi gibi çok bereketli toprakları ve altın rezervleri var. Avrupa’nın birçok ülkesi Tanzanya’da tarım yapıyor… İsrailliler binlerce dönüm arazi alıp burada tarım yapıyorlar. Hollanda’yı Avrupa’da çiçek pazarına hakim ülke olarak biliriz. Oysa Hollanda’nın Avrupa’ya sattığı çiçeklerin yüzde 25’i Tanzanya’dan, yüzde 25’i Kenya’dan geliyor. Her gün Amsterdam’dan bir uçak geliyor ve çiçekleri doldurup götürüyor. Ve en önemlisi de turizm. Özellikle safari ve Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’ya tırmanmak Tanzanya için bir sembol olmuş. Avrupalılar, Amerikalılar safari yapmak için Tanzanya’yı tercih ediyorlar. Nedeni de çok önemli… Çünkü Tanzanya Afrika’nın en güvenilir ve en istikrarlı ülkesi. Kabileler arası savaş yok. Nüfusunun yarısı Müslüman yarısı Hıristiyan olmasına rağmen dini çatışmalar yok. Bağımsızlığını kazandığı 1964 yılından beri dört cumhurbaşkanı olmuş. Bunların ikisi Müslüman, ikisi Hıristiyan… Kimse kimsenin dinine karışmamış. Kimse kimseyi rahatsız etmemiş. Her şeye rağmen huzurlu, mutlu, barışık yaşamayı başarmış bir topluluk… Kendi dillerine göre “TAKMA KAFANA” anlamına gelen Hakuna Matata günlük hayatta dillerine pelesenk olmuş. Tanzanya topraklarına ayak bastıktan sonra bizde çoğu şeye HAKUNA MATATA diyerek yola koyulduk. |
||
Tur Güncesi | ||
Hareket Cuma | Explorer Firması’nın organize ettiği tura İstanbul, Ankara, Antakya ve Bodrum’dan (ben) toplam 12 Kişi rehberimiz Ercan Kolbakır’la birlikte 10 gün sürecek olan Klimanjaro turunun ilk adımlarını, İstanbul Atatürk hava alanında toplanarak atmış olduk. Hareket saati 18:45Kenya’nın Başkenti Nairobi hava alanına sabah 02:00 gibi vardık. Kenya da vize harcı olarak 25 USD ödedik. Yeşil pasaportu olanlar vize harcı ödemiyorlar. Bizi bekleyen araca eşyalarımızı koyduktan 20 dakika sonra Nairobi deki Safari Clup Otelimize gittik. | |
1. gün Cumartesi | Ekiple sabah kahvaltıda toplandık.09:00 da Arusha’ya hareket ettik. Yol çalışması nedeniyle. Bizim Bitez dere yatakları yolu gibi safari yi aratmayan 280 km lik yolu yaklaşık 6 saatte tamamladık. Ama yolda ki hareketlilik inanılmazdı! Güzel alımlı Afrikalı kadınların renkli gösterişli yerel kıyafetleriyle başlarında taşıdıkları eşyalarıyla anayolda hareket etmeleri; erkeğiyle, kadınıyla, çocuğuyla bir yerlere göç edercesine yürümeleri, sanıyorum günlük hayatın bir parçasıydı. Ve trafik soldan aktığı için… sanki tüm araçlar üstümüze üstümüze geliyordu. Saat 16:00 da Tanzanya daki Karibu oteline yerleştik. Tam bir saklı cennet gibi olan mekan görülmeye değer. Odamızda cibinlik olması beni ve partnerim Selma’yı rahatlattı. | |
2. gün Pazar | Parkın girişi olan, Machame Kapısına saat 11:30 gibi vardık. Burada girişte hepimizin kaydı yapıldı. Zaten bütün kamp boyunca, kayıt altındayız. Gerekli izinler derken 13.30 yola koyuluyoruz. 1800 m. rakımdan 6 saatte 18 km’lik yol kat ederek. 3000 m. rakımdaki kampa geliyoruz. Birde bakıyoruz ki… Çadırlarımız kurulmuş. Toplantı çadırı hazır. Masalar sandalyeler. Ekose masa örtüsü serilmiş. Akşam yemeği bizi bekliyor.Çorba, tavuk ve pilavdan oluşan, tropikal meyvelerle taçlandırılmış menü herkesi kendisine getiriyor. Güler yüzlü Afrikalı sıcak insanlara, Ahsante (teşekkürler) demekten başka bir şey diyemiyoruz. | |
3. gün Pazartesi | Machame Kampından, hareket ediyoruz. Çevre olağanüstü güzel ve etkileyici, 9 kmlik parkuru 5.5 saatte alarak 3.850 rakıma Shira kampına varıyoruz. Bu arada bol bol sıvı almaya çalışıyoruz. Tropikal ormandan yavaş yavaş uzaklaşıyoruz. Biz de daha ağır hareket etmeye başladık. Akşam ki menümüz de harika! Çadırlara çekiliyoruz. Yorgunuz. | |
4.gun Salı | Bugün yüksek irtifa uyumu için önemli bir gün, 4600 m yüksekliğe çıkıp. Sonra tekrar 3950 metreye ineceğiz. Sıvı almaya devam 15.30 gibi Barranco kampına varıyoruz. Bol bol resim çekmeye çalışıyoruz. Rehberimiz Ercan’ın enerjisi sayesinde hepimiz gayet iyiyiz. Yarın sabah 06:00 da kalkıp 07:00 de yola koyulacağız Barranco Wall adı verilen duvarı erken saat’te çıkmamız gerekiyor. Çadırlara çekiliyoruz. | |
5.gün Çarşamba | Saat 07:00 Grubumuz hazır. 3950 rakımdan, 4150 m Karanga kampına veoradan, Barafu kampı 4600 m ulaşacağız. Duvar denilen yer gerçekten dik bir yer. Ama o derece zevkli…Dikkatli bir şekilde yavaş yavaş acele etmeden çıkmaya başlıyoruz.Yağışta burası çok tehlikeli olabilir. Zaman zaman ellerimizi kullanıyoruz. Burayı aştıktan sonra, kartal yuvasını anımsatan geniş bir platoya varıyoruz. Burada 15 dakika mola veriyoruz. Yükseklik hissi çok güzel. Yola devam… Saat 13:00 de öğle yemeği molası, Düşünün Erciyes dağının zirvesindesin hatta biraz daha yukarıda 4150 metrede masa ve sandalyede oturmuş öğle yemeğini yiyorsun. Bu ne güzel bir keyif. Öğleden sonra 16:00 gibi kampa varıyoruz. Yine kayıt yaptırıyoruz. Çok yorgunuz. Burada çadır yerleri daha az bizden başka da gruplar da var oldukça kalabalık olduk. Benim çantam gelmedi bekliyorum. Çadırımız hazır. Bol bol resim çektim burası zirveden önce kalacağımız son yer kalmak denilirse saat 12:00 zirve yürüyüşümüz olacak. Akşam toplantı çadırımızda her zamanki gibi toplandık. Akşam yemeği ardından, çadırlarımıza çekildik. | |
6.gün Perşembe | Büyük gün.! Gece 11:00 hepimiz hazırız. Hafif bir kahvaltıdan sonra… son hazırlıklar. Herkeste bir heyecan. Rehberimiz Ercan’ın arkasına koyulup 11 kişi ip gibi dizilip yürüyüşe başladık. Kafa fenerleriyle yavaş yavaş çıkmaya başladık. 4600 metre irtifada tam gece yarısı yürüyüşe başlandı. Çadırın vermiş olduğu sıcaklık 10 dakika sonra üzerimizden gidince.. sanki buzdolabının derin dondurucu bölümünü açıp içine girmiş kapağını kapatıp derin bir karanlığa gömülmüş ve ağır ağır buz kalıplarının arasında dolaşıyormuşum gibi hissettim. .. öylesi bir soğuk. Ağrı Dağı zirvesinde bile görmedim. Uyku hali hiç peşimizi bırakmadı. Ne zaman ki gün ağarmaya başladı. Ohhh! dedik. Beş altı adım atıp mola vererek. Hiç oturmadan ayakta verilen molalarla zirve yoluna ulaştık. Bekle Klimanjaro geliyoruz!
Özgürlük zirvesine adım attıkça sanki uzaklaşıyor izlenimi moralimizi bozsa da hareketlerimiz oldukça ağırlığından olsa gerek. Nefeslerimiz yetmese de. Artık hedefe doğru kilitlenmiştik. Ve nihayet Sabah 8:30 Zirvedeydik.İşte işin tadı zevki. Zoru başardık diyorsun. Kedini zirveye çıkmaya ikna etmen bütün yorgunluğunu unutturuyor. Zirve oldukça kalabalık. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen gruplarla aynı sevinci paylaşıyoruz. Nasıl bir coşku nasıl bir heyecan, kutlamalar zirve resimleri derken., kısa bir moladan sonra, dönüşe başlıyoruz. Gece çıktığımız yolları hiçbirimiz hatırlamayarak başlıyoruz inişe… İn in bitmiyor arkadaşlar…Ve beş saat sonra ana kamptayız. Bir saat moladan sonra 3000 m kampına inmemiz gerekiyor. Selmayla atıyoruz kendimizi çadıra biraz dinlendikten sonra tekrar inişe başlıyoruz. Tropik ormanların içine dalıp Mweka Kampına varıyoruz. Hepimizin üzerinde tatlı bir yorgunluk var. Yemek molası derken, erkenden çadırlara çekiliyoruz. |
|
7.gün Cuma | Yine erkenden kalkıyoruz. Kahvaltıdan sonra 4-5 saat sürecek bir yolumuz daha var. Burada bize hizmet veren Afrikalı Guide Ernes’in ekibi tam 32 kisi, 5 gece ve gündüz bizi beslediler, eşyalarımızı taşıdılar, çadırlarımızı kurdular. Hep güler yüzlü sıcak insanlar olarak onları hatırlayacağım. Hepsiyle vedalaştık. Teşekkürelerimizi sundak. Finalde bize okudukları şarkıyı paylaşıyorum.
KLİMANJARO ŞARKISI Yol boyunca mırıldandığımız bu şarkıyla… Mili parkın içinde yürüyüşümüze devam ettik. Parka geldiğimizde çimenlerin üzerine attık kendimizi, bize dağıtılan kumanyaları yedik. Çıkışta bize verdikleri plaketi aldık. UHURU PEAK zirvesine çıkan 84.120 nci kişi olarak kayıtlara geçtim. Bizi bekleyen araca binip Tanzanyadaki Karibu otel’e gittik. Duş alıp dinlendik. Akşam kutlama yemeği enfesti. |
|
8.gün Cumartesi |
Ve safari başlıyor. İlkönce yolda Massai kabilesinin yaşadığı yerleri gezdik. Bizlere danslarıyla hoş geldiniz derken birden aralarında buldum kendimi. Nogorongoro Krateri, Dünyanın en büyük krateri binlerce hayvanı barındıran bu yer inanın görülmeye değer. Bu turun ardından, Rift Valley yakınlarında Wilderness Hoteldeyiz Bahçesi kahve ağaçlarıyla çevrili. Vahşi doğanın ortasından kale kapılarıyla koruma altına alınmış şato benzeri ve hakikaten nefis oteller var. Sanki zaman tünelinden geçer gibi birden hooop diye medeniyetin içine girip sabah tekrar rüyadan uyanırcasına çıkıyorsunuz… Şömineli odamızda keyifle güzel bir uyku çektik. |
|
9.gün Pazar | Sabah 07:00 kahvaltı yaptıktan sonra Lake Manyara milli parkına gireceğiz. Yaklaşık 3 saatlik safariden sonra alışveriş yapmaya gidiyoruz. Sevdiklerimize birer anı olsun diye, herkes kendi zevkine göre alışveriş ediyor.Önümüzde uzun bir yolumuz var. Yollar yine kalabalık ve renkli nihayet Nairobiye varıyoruz. Saat 21:30 gibi dünyaca ünlü Barbekü Carnivore Rest. Akşam yemeği yiyeceğiz.Ancak yol yorgunluğundan olsa gerek yemeğe konsantre olamıyorum. Gece 11:30 da Nairobideki otelimize dönüyoruz. Duş alıp biraz kendimize geliyoruz. Çantalarımızı toparlıyoruz. Ve ayrılış zamanı geldi. Alana gidiyoruz. Bir saat gecikmeyle 03:40 da uçağımız hareket ediyor. Hepimizin üzerinde tatlı bir yorgunluk var. Çok güzel keyifli bir gruptuk. Dağları ve doğayı seven insanlar Selma, Bekir, Süleyman, Tuba, Ayşen, Nihat, Işıl, Ediz,Tezcan, Hakan ve Ercan başka etkinliklerde görüşmek üzere! | |
10.gün Pazartesi | 10:15 te İstanbuldayız. Bende (11:15) Bodrum’a uçacağım. Her şey çok güzeldi. Ama en güzeli eve dönüş… | |
![]() |
Ben klimanjaro turumu Explorer Firmasıyla yaptım. İnanın çok memnun kaldım. Dağda hiçbir sorun yaşamadık. Rehberimiz Ercan Kolbakır olaya çok hakim, işini bilen ve disiplinliydi.
Bizim şansımıza dağda hiç yağmur yağmadı. 4000 m den sonra hava serin, zirve de çok soğuktu donanım çok önemli. Faaliyet başlamadan 1 ay önceden Sarı humma aşısı oldum. Hebatit A ve B, Tetenoz aşışını önlem için vuruldum. |
|
Sıtmadan korunmak için de, günde tek doz Tetradox aldım. Her zaman aynı saatte almak önemli. Döndükten sonrada 5 gün daha kullandım. Kaldığımız oteller çok temizdi. Yemek konusunda hiç sıkıntı çekmedik. Bizim damak tadımıza uygun tatlardı.
Dağda içme suyu olarak 3800 m. kadar kapalı su içtik. Daha sonrada bütün suları kaynamış ve ilaçlanmış olarak tükettik. Hijyen açısından hiçbir sorun yaşamadık. Dağda her kampta tuvaletler vardı. Güvenlik açısından rehberimiz ne derse yaptık. Hiçbir sorunla karşılaşmadık. VE
Eylül 2010 |